- Gök Küreleri
- Gök Kürelerinin Bileşenleri
- Gök Kürelerinin Hareketleri
- Göksel Kürelerin Kullanımları
- Astrolojide Gök Küreleri
- II. Gök Küreleri
- III. Gök Kürelerinin Bileşenleri
- IV. Gök Kürelerinin Hareketleri
- V. Göksel Kürelerin Kullanımları
- VI. Astrolojide Gök Küreleri
- VII. Mitolojide Göksel Küreler
- Sanatta Gök Küreleri
- IX. Edebiyatta Göksel Küreler
Gök küreleri, antik Yunan astronomları tarafınca geliştirilen bir kainat modelidir. Model, her biri Dünya’nın çevresinde dönen bir takım eş merkezli küreden kaynaklanır. En dıştaki küre, durağan(durgun) bir yerde olduğuna inanılan durağan(durgun) yıldızların küresidir. İçteki küreler, Dünya’nın çevresinde döndüğüne inanılan gezegenlerin küreleridir.
Gök küreleri, antik astronomlar tarafınca gezegenlerin ve yıldızların hareketleri ile alakalı tahminlerde bulunmak için kullanılırdı. Ek olarak takvimler geliştirmek ve gökyüzünü haritalamak için de kullanılırdı.
Gök Küreleri
Gök kürelerinin malum en eski modeli MÖ 4. yüzyılda Knidoslu Eudoxus tarafınca geliştirildi. Eudoxus’un modeli, her biri Dünya’nın çevresinde dönen 27 eş merkezli küreden oluşuyordu. En dıştaki küre, durağan(durgun) bir yerde olduğuna inanılan durağan(durgun) yıldızların küresiydi. İçteki küreler, Dünya’nın çevresinde döndüğüne inanılan gezegenlerin küreleriydi.
Eudoxus’un modeli sonrasında ekinoksların devinimlerini hesaba katmak için ek bir küre ekleyen Aristoteles tarafınca değiştirildi. Ekinoksların devinimi, Dünya’nın dönüş ekseninin yönündeki yavaş değişimdir. Bu değişiklik, yıldızların durağan(durgun) yıldızların arka planına karşı yavaş hareket ediyormuş şeklinde görünmesine yol açar.
Gök küreleri, antik astronomlar tarafınca gezegenlerin ve yıldızların hareketleri ile alakalı tahminlerde bulunmak için kullanılırdı. Ek olarak takvimler geliştirmek ve gökyüzünü haritalamak için de kullanılırdı.
Gök Kürelerinin Bileşenleri
Gök küreleri, her biri Dünya’nın çevresinde dönen bir takım eş merkezli küreden kaynaklanır. En dıştaki küre, durağan(durgun) bir yerde olduğuna inanılan durağan(durgun) yıldızların küresidir. İçteki küreler, Dünya’nın çevresinde döndüğüne inanılan gezegenlerin küreleridir.
Durağan(durgun) yıldızların küresinin saydam, kristal bir maddeden yapıldığına inanılıyor. Yıldızlar bu maddeye gömülüdür ve Dünya kendi ekseni çevresinde döndüğü için gökyüzünde hareket ediyor şeklinde görünürler.
İç küreler gezegenlerin küreleridir. Her gezegenin kendi küresi üstünde Dünya’nın çevresinde döndüğüne inanılır. Gezegenlerin ek olarak saydam, kristal bir maddeden yapıldığına inanılır.
Gök Kürelerinin Hareketleri
Gök küreleri devamlı hareket halindedir. En dıştaki küre, durağan(durgun) yıldızların küresi, her gün Dünya’nın çevresinde bir kere basar. İçteki küreler, gezegenlerin küreleri de Dünya’nın çevresinde basar. Gezegenler değişik hızlarda hareket eder, bu nedenle gökyüzünde değişik hızlarda hareket ediyor şeklinde görünürler.
Gök kürelerinin hareketleri yıldızların ve gezegenlerin gözüken hareketlerinden mesuldür. Yıldızlar gökyüzünde hareket ediyor şeklinde görünür şundan dolayı Dünya kendi ekseni çevresinde dönüyor. Gezegenler gökyüzünde hareket ediyor şeklinde görünür şundan dolayı Dünya çevresinde dönüyorlar.
Göksel Kürelerin Kullanımları
Gök küreleri, antik astronomlar tarafınca gezegenlerin ve yıldızların hareketleri ile alakalı tahminlerde bulunmak için kullanılırdı. Ek olarak takvimler geliştirmek ve gökyüzünü haritalamak için de kullanılırdı.
Gök küreleri bugün hala gökbilimciler tarafınca kullanılıyor, sadece artık gezegenlerin ve yıldızların hareketleri ile alakalı tahminlerde bulunmak için kullanılmıyorlar. Artık öğrencilere gök cisimlerinin hareketleri ile alakalı tahsil vermek için kullanılıyorlar.
Astrolojide Gök Küreleri
Gök küreleri astrolojide de kullanılır. Astroloji, gezegenlerin ve yıldızların konumlarına dayanarak geleceği tahmin edebildiğini iddia eden bir düzmece bilimdir. Astrologlar gök kürelerinin hayatlarımız üstünde direkt bir etkiye haiz olduğuna ve kişiliklerimizin ve kaderimizin doğum anında gezegenlerin ve yıldızların konumlarına bakılırsa belirlendiğine inanırlar.
Astrolojinin iddialarını destekleyen hiç bir ilmi delil yoktur. Astroloji geleceği tahmin etmenin emin bir yolu değildir ve mühim kararlar almak için kullanılmamalıdır.
Gök küreleri mitolojide de anılır.
Hususiyet | Tarif |
---|---|
Gök küresi | Dünya’yı çevreleyen ve üstünde tüm yıldızların sabitmiş şeklinde görünmüş olduğu düşsel küre. |
Gezegensel dünya | Güneş dışındaki bir yıldızın yörüngesinde dönen gezegen. |
Gizem | Meçhul, anlaşılmayan şey. |
Açığa çıkarmak | Bir şeyi açığa çıkarmak yahut bilinir kılmak. |
Dünya | Dünya yahut herhangi bir gezegen. |
II. Gök Küreleri
Gök kürelerinin zamanı antik çağlara dayanır. Gök küresinin malum en eski modelleri MÖ 2. binyılda Babilliler ve Mısırlılar tarafınca geliştirilmiştir. Bu modeller, Dünya’nın evrenin merkezinde olduğu ve yıldızların ve gezegenlerin onun çevresinde döndüğü inancına dayanıyordu.
MÖ 5. yüzyılda Yunan felsefeci Pisagor, Dünya, Güneş, Ay ve gezegenlerin hepsinin merkezi bir ateşin çevresinde döndüğü bir kainat modeli önerdi. Bu model sonrasında yıldızların Dünya çevresinde dönen kristal bir küreye sabitlendiği fikrini ekleyen Aristoteles tarafınca geliştirildi.
16. yüzyılda Nicolaus Copernicus, Dünya’nın Güneş çevresinde döndüğü güneş merkezli bir kainat modeli önerdi. Bu model sonrasında Galileo Galilei ve Johannes Kepler’in gözlemleriyle doğrulandı.
Gök küresi, 19. yüzyıla kadar evrenin bir modeli olarak kullanılmaya devam etti ve sonrasında fizik yasalarına dayanan daha doğru modellerle değiştirildi. Sadece gök küresi, yıldızların ve gezegenlerin hareketlerini kestirmek için kullanışlı bir çalgı olmaya devam ediyor.
III. Gök Kürelerinin Bileşenleri
Gök küreleri üç ana bileşenden kaynaklanır: Gök ekvatoru, ekliptik ve ufuk.
Gök ekvatoru, gökyüzünü şimal yarımküre ve cenup yarımküre olmak suretiyle iki eşit bölüme bölen düşsel bir çizgidir. Dünya ekvatorunun gök küresine izdüşümüdür.
Ekliptik, Güneş’in bir sene süresince gökyüzünde izlediği yoldur. Göksel ekvatora 23,5 derecelik bir açıyla eğimlidir.
Ufuk, gökyüzünü Dünya’dan ayıran çizgidir. Dünya’daki konumlarına bağlı olarak her müşahit için fark eder.
IV. Gök Kürelerinin Hareketleri
Gök kürelerinin hareketleri karmaşıktır ve yüzyıllardır gökbilimciler tarafınca incelenmektedir. Temel hareketler günlük hareket (Dünya’nın kendi ekseni çevresinde günlük dönüşü), senelik hareket (Dünya’nın Güneş etrafındaki yörüngesi) ve ekinoksların presesyonudur (gök kutuplarının pozisyonundaki kademeli kayma).
Günlük hareket, Dünya’nın ekseni çevresinde dönmesiyle kaynaklanır. Bu hareket, yıldızların doğuda yükselip batıda batıyormuş şeklinde görünmesine yol açar. Senelik hareket, Dünya’nın Güneş etrafındaki yörüngesiyle kaynaklanır. Bu hareket, Güneş’in burç takımyıldızları içinde hareket ediyormuş şeklinde görünmesine yol açar. Ekinoksların sapması, Ay ve Güneş’in Dünya’nın ekvator çıkıntısı üstündeki çekim gücüyle kaynaklanır. Bu hareket, Dünya’nın ekseninin zaman içinde yavaşça kaymasına yol açar.
Gök kürelerinin hareketleri hayatlarımız üstünde derin bir etkiye haizdir. Günlük hareket gündüz-gece döngüsünden mesuldür ve senelik hareket mevsimlerden mesuldür. Ekinoksların sapması, gökyüzündeki yıldızların zaman içinde konumlarındaki kademeli değişimden mesuldür.
V. Göksel Kürelerin Kullanımları
Gök küreleri tarih süresince muhtelif amaçlar için kullanılmıştır, bunlardan bazıları şunlardır:
- Navigasyon
- Astronomi
- Yıldızların haritalanması
- Dini ritüeller
- Sanat
Antik çağlarda, gök küreleri denizciler tarafınca okyanuslarda yollarını bulmalarına destek olmak için kullanılırdı. Yıldızların konumlarını gözlemleyerek enlem ve boylamlarını belirleyebilirlerdi. Gök küreleri ek olarak gök bilimciler tarafınca gezegenlerin ve yıldızların hareketlerini incelemek için kullanılırdı. Ek olarak yıldızların haritalarını kurmak için de kullanılırdı ve bu da gök bilimcilerin kainat ile alakalı daha çok şey öğrenmelerine destek oldu.
Birtakım dini geleneklerde gök kürelerinin tanrıların evi olduğuna inanılırdı. Sözgelişi, antik Yunan mitolojisinde gök küresinin Olimpos tanrılarının evi olduğuna inanılırdı. Öteki dini geleneklerde gök kürelerinin tanrısal ilhamın deposu olduğuna inanılırdı. Sözgelişi, İslam geleneğinde gök küresinin Kuran’ın deposu olduğuna inanılırdı.
Göksel küreler tarih süresince sanatta da kullanılmıştır. Birçok fotoğraf ve heykelde göksel küreler güç, informasyon ve ilahiyatın sembolleri olarak tasvir edilmiştir.
Günümüzde gök küreleri hala astronomlar ve denizciler tarafınca kullanılıyor, sadece artık eskisi kadar mühim değiller. GPS ve bilgisayar tabanlı star haritaları şeklinde çağıl değişen teknolojinin ortaya çıkmasıyla gök küreleri büyük seviyede daha doğru ve kullanışlı navigasyon ve astronomi yöntemleriyle değiştirildi.
VI. Astrolojide Gök Küreleri
Astroloji, gök cisimlerinin konumları ile insan işleri arasındaki birlikteliğin incelenmesidir. Gök küreleri astrolojide eski zamanlardan beri kullanılmaktadır ve günümüzde de astrologlar tarafınca kullanılmaktadır.
Astrolojide gök küreleri on iki burca ayrılır ve her biri değişik bir burçla ilişkilendirilir. Burçlar, Güneş’in bir sene süresince gökyüzündeki görünür yoluna dayanır.
Astroloji tartışmalı bir mevzudur ve iddialarını destekleyecek hiç bir ilmi delil yoktur. Sadece astroloji popülerliğini sürdürmektedir ve birçok insan bunun hayatlarına ve geleceklerine dair içgörüler sağlayabileceğine inanmaktadır.
VII. Mitolojide Göksel Küreler
Gök küreleri yüzyıllardır mitoloji ve folklorun bir parçası olmuştur. Birçok kültürde yıldızlar allah ve tanrıçaların bir temsili olarak görülmüş ve gezegenlerin hareketlerinin eylemlerinden etkilendiği düşünülmüştür.
Göksel mitolojinin en meşhur örneklerinden biri, güneş tanrısı Helios’un oğlu Phaethon’un Yunan hikayesidir. Phaethon babasından bir günlüğüne güneş otomobilini sürmesine izin vermesini talep eder ve Helios kabul eder. Sadece Phaethon arabayı denetim edemez ve onu Dünya’ya fazlaca yakın devam eder, bu da toprağın yanmasına yol açar. Tanrıların kralı Zeus, Phaethon’u bir yıldırımla yere serer ve otomobil yok olur.
Göksel mitolojinin bir öteki örneği de dünyanın sonu olan Ragnarok’un İskandinav hikayesidir. Bu hikayede, tanrılar devlere karşı son bir harp verecek ve dünya yok olacak. Güneş ve ay kurt Fenrir tarafınca yutulacak ve yıldızlar gökyüzünden düşecek.
Göksel mitoloji, insan kültürünün gelişiminde mühim bir rol oynamıştır. Sanatı, edebiyatı ve müziği etkilemiş ve insanların etraflarındaki dünyayı anlamalarına destek olmuştur.
Sanatta Gök Küreleri
Gök küreleri yüzyıllardır sanatta tasvir edilmiştir, çoğu zaman kozmosu ve evrenin düzenini temsil etmenin bir yolu olarak. Birçok kültürde gök küresi mukaddes bir nesne olarak görülmüştür ve sanattaki tasviri, göklerde ikamet ettiğine inanılan allah ve tanrıçaları onurlandırmanın bir yoluydu.
Gök kürelerinin en eski tasvirlerinden bazıları eski Mısır sanatında bulunabilir. Bu resimler çoğu zaman gökyüzünü kubbe biçimli bir yapı olarak gösterir ve yıldızlar ve gezegenler durağan(durgun) bir halde yerlerinde tasvir edilir. Çinliler ve Mayalar şeklinde öteki kültürlerde gök küresi, yıldızların ve gezegenlerin merkezi bir eksen çevresinde hareket etmiş olduğu dönen bir tekerlek olarak görülüyordu.
Orta Yüzyıl’da, Hristiyan sanatçılar gök küresini çoğunlukla evrenin tanrısal düzeninin bir temsili olarak resmetmişlerdir. Bu resimlerde, dünya çoğunlukla kürenin merkezinde gösterilmiş ve gökler onun çevresinde eşmerkezli daireler halinde düzenlenmiştir. En dıştaki daire çoğunlukla Allah için ayrılmışken, öteki daireler melekler, azizler ve öteki göksel varlıklarla doldurulmuştur.
Rönesans’ta sanatçılar gök küresini daha naturel bir halde tasvir etmeye başladılar. Bu resimler çoğu zaman Batlamyus ve Kopernik şeklinde gök bilimcilerin çalışmalarına dayanıyordu ve yıldızları ve gezegenleri dünyadan göründükleri şeklinde gösteriyorlardı.
Günümüzde gök küreleri hala sanatta tasvir ediliyor, sadece çoğunlukla daha simgesel bir halde kullanılıyorlar. Bu imgeler evrenin enginliğini, gece gökyüzünün güzelliğini yahut bilinmeyenin sırrını temsil ediyor olabilir.
IX. Edebiyatta Göksel Küreler
Göksel küreler yüzyıllardır edebiyatta popüler bir mevzu olmuştur. Antik çağlarda, çoğu zaman gökleri ve tanrıları temsil etmek için kullanılırdı. Daha yakın zamanlarda, aşk, yitik ve kurtulma temalarını keşfetmek için kullanılmıştır.
Gök kürelerini mevzu alan en meşhur yazınsal eserlerden bazıları şunlardır:
- Dante Alighieri’nin İlahi Komedyası
- Yitik Aden John Milton
- William Shakespeare’in Fırtınası
- Douglas Adams’ın Galaksi Rehberi
- Carl Sagan’ın İletişimi
Bu edebiyat eserleri gök kürelerini muhtelif şekillerde araştırır. Dante bu tarz şeyleri cennetin değişik seviyelerini temsil etmek için kullanırken, Milton bu tarz şeyleri insanoğlunun düşüşünü araştırmak için kullanır. Shakespeare bu tarz şeyleri oyunu için fantastik bir ortam yaratmak için kullanır ve Adams bu tarz şeyleri çağıl camiası hicvetmek için kullanır. Sagan bu tarz şeyleri dünya dışı hayat olasılığını araştırmak için kullanır.
Göksel küreler edebiyatta insan zihnini temsil etmek için de kullanılmıştır. Hermann Hesse’nin Cam Boncuk Oyunu isimli romanında göksel küreler değişik şuur seviyelerini temsil etmek için kullanılmıştır. Milan Kundera’nın Varlığın Dayanılmaz Hafifliği isimli romanında göksel küreler dünyayı görmenin değişik yollarını temsil etmek için kullanılmıştır.
Gök küreleri, edebiyatta fazlaca muhtelif temaları keşfetmek için kullanılabilen kuvvetli bir semboldür. Gökleri, tanrıları, insan zihnini yahut evrenin ebedi olasılıklarını temsil etmek için kullanılabilirler.
S: Gök küreleri nedir?
A: Gök küreleri, gökyüzündeki gök cisimlerinin konumlarını imlemek için kullanılan düşsel, 3d yüzeylerdir.
S: Gök küreleri iyi mi kullanılır?
A: Gök küreleri, yıldızlar, gezegenler ve aylar şeklinde gök cisimlerinin hareketlerini kovuşturmak için kullanılır. Ek olarak, gök cisimlerinin gelecekteki tarihlerdeki konumlarını anlamak için de kullanılabilirler.
S: Gök kürelerinin değişik türleri nedir?
A: Üç ana gök küresi türü vardır: Ekvatoral gök küresi, ekliptik gök küresi ve ufuk gök küresi.
0 Yorum