Güneş sistemi, güneşin çevresinde dönen gezegenler, uydular, asteroitler, kuyruklu yıldızlar ve meteoroidlerden oluşan geniş ve kompleks bir sistemdir. Dünya’daki yaşama ev sahipliği yapar ve bilim adamları ile astronomlar için bir hayranlık deposudur.
Güneş sisteminin zamanı uzun ve büyüleyicidir. Ortalama 4,6 milyar sene ilkin, bir gaz ve toz bulutunun kendi yerçekimi altında çökmesiyle başladı. Bu bozgun, nihayetinde güneşe dönüşen bir protostar oluşturdu. Buluttaki kalan araç-gereç, bugün gördüğümüz gezegenleri, uyduları, asteroitleri, kuyrukluyıldızları ve meteoroidleri oluşturdu.
Güneş sistemimizdeki gezegenler iki ana gruba ayrılır: iç gezegenler ve dış gezegenler. İç gezegenler Merkür, Venüs, Dünya ve Mars’tır. Tamamı nispeten minik ve kayalıktır ve Güneş’in çevresinde nispeten yakın bir halde dönerler. Dış gezegenler Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün’dür. Tamamı iç gezegenlerden fazlaca daha büyük ve daha kütlelidir ve Güneş’in çevresinde fazlaca daha uzakta dönerler.
Güneş sistemimizdeki gezegenlerin uyduları da büyüleyici nesnelerdir. Birtakım uydular fazlaca büyüktür, sözgelişi Jüpiter’in uydusu Ganymede, Merkür’den daha büyüktür. Öteki uydular fazlaca küçüktür, sözgelişi Plüton’un uydusu Charon. Birtakım uydular kayadan oluşurken ötekiler buzdan kaynaklanır. Birtakım uyduların atmosferi vardır, bazılarının yoktur.
Güneş sistemimizdeki asteroitler, kuyrukluyıldızlar ve meteoroidler de ilgi çekici nesnelerdir. Asteroitler, güneşin çevresinde dönen minik, kayalık nesnelerdir. Boyutları birkaç metreden yüzlerce kilometreye kadar değişmiş olur. Kuyrukluyıldızlar, güneşin çevresinde dönen buzlu nesnelerdir. Gaz ve tozdan oluşan uzun, parlak kuyrukları vardır. Meteoroidler, güneşin çevresinde dönen minik kaya ya da metal parçalarıdır. Dünya atmosferine girebilir ve gökyüzünde fer çizgileri olarak görülen meteorlara dönüşebilirler.
Güneş sisteminin incelenmesi büyüleyici ve ödüllendirici bir çalışmadır. Geçmişimize oluşturulan bir penceredir ve evrendeki yerimizi anlamamıza destek sunar.
ANA HATLAR | LSI Anahtar Sözcükleri |
---|---|
I. Güneş Sistemi | güneş sistemi |
II. Güneş | güneş |
III. Gezegenler | gezegenler |
IV. Aylar | aylar |
V. Asteroitler | asteroitler |
VI. Kuyrukluyıldızlar | kuyrukluyıldızlar |
VII. Meteoroidler | meteoroidler |
VIII. Kuiper Kuşağı | kuiper kuşağı |
IX. Oort Bulutu | oort bulutu |
Mühim Sorular | SSS |
II. Güneş
Güneş, güneş sistemimizin merkezindeki yıldızdır. Fer ve sıcaklık yürüyerek parlayan gazlardan oluşan sıcak bir toptur. Güneş, güneş sistemimizdeki en büyük nesnedir ve güneş sisteminin hacminin %99,8’inden fazlasını oluşturur. Güneş, Dünya’nın çapının ortalama 109 katıdır ve hacmi Dünya’nın ortalama 330.000 katıdır.
Güneş, Dünya’daki hayat için enerji deposudur. Bitkilerin büyümesini ve hayvanların hayatta kalmasını elde eden sıcaklık ve ışığı sağlar. Güneş ek olarak Dünya’nın havasını ve iklimini de yönlendirir.
Güneş sarı cüce bir yıldızdır. Ana dizi yıldızıdır, doğrusu çekirdeğinde hidrojeni helyuma dönüştürüyor. Güneş ana dizi ömrünün ortalama yarısındadır ve ortalama 5 milyar sene daha hidrojeni birleştirmeye devam edecektir. Bundan sonrasında Güneş çekirdeğindeki hidrojeni tüketmeye başlamış olacak ve kırmızı bir deve dönüşmeye başlayacaktır.
Güneş, güneş sistemimizde mühim bir nesnedir ve Dünya’daki hayat için eğer olmazsa olmazdır. Bilim adamlarının hala öğrenmekte olduğu büyüleyici bir nesnedir.
III. Gezegenler
Güneş sistemimizdeki gezegenler iki gruba ayrılır: iç gezegenler ve dış gezegenler. İç gezegenler Merkür, Venüs, Dünya ve Mars’tır. Tamamı kayadan oluşmuştur ve güneşe nispeten yakındır. Dış gezegenler Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün’dür. Tamamı gazdan oluşmuştur ve güneşten fazlaca daha uzaktadır.
Her gezegenin kendine has özellikleri vardır. Merkür en minik ve güneşe en yakın gezegendir. Oldukca ince bir atmosferi ve fazlaca sıcak bir yüzeyi vardır. Venüs, güneşe en yakın ikinci gezegendir. Güneş sistemimizdeki en sıcak gezegendir ve kalınca bir karbondioksit atmosferine haizdir. Dünya, güneşe en yakın üçüncü gezegendir. Hayatı desteklediği malum tek gezegendir. Mars, güneşe en yakın dördüncü gezegendir. Oldukca ince bir atmosfere haiz kırmızı bir gezegendir. Jüpiter, güneşe en yakın beşinci gezegendir. Güneş sistemimizdeki en büyük gezegendir ve fazlaca kalınca bir atmosfere haizdir. Satürn, güneşe en yakın altıncı gezegendir. Güzel halkalarıyla bilinir. Uranüs, güneşe en yakın yedinci gezegendir. Oldukca soğuk bir atmosfere haiz mavi bir gezegendir. Neptün, güneşe en uzak sekizinci gezegendir. Oldukca soğuk bir atmosfere haiz mavi bir gezegendir.
IV. Aylar
Güneş Sistemi’nin uyduları gezegenlerin organik uydularıdır. Güneş Sistemi’nde 88 malum uydu vardır ve bunların büyüklükleri minik uydu Deimos’tan (ortalama 12 kilometre çapında) büyük uydu Ganymede’ye (ortalama 5.262 kilometre çapında) kadar değişmiş olur. Güneş Sistemi’nin uyduları iki gruba ayrılır: tertipli uydular ve gayri muntazam uydular.
Tertipli uydular, gezegenlerinin çevresinde gezegenin dönüşüyle aynı yönde dönen ve gezegene nispeten yakın bir yörüngede olanlardır. Gayri muntazam uydular, gezegenlerinin çevresinde gezegenin dönüşünün ters yönünde dönen ya da daha uzak bir yörüngede olanlardır.
Tertipli uyduların, gezegenlerin kendilerini meydana getiren aynı madde diskinden oluştuğu düşünülüyor. Gayri muntazam uyduların, gezegenler Güneş Sistemi’nden geçerken yakalandığı düşünülüyor.
Güneş Sistemi’nin uyduları, gezegenlerinin evriminde mühim bir rol oynar. Gezegenleri asteroitlerin ve kuyruklu yıldızların etkilerinden korumaya destek olabilirler ve ek olarak gelecekteki insan keşifleri için su ve öteki kaynaklar sağlayabilirler.
Güneş Sistemi’nin uydularının tablosu şöyledir:
Gezegen | Ay Sayısı | Aylar |
---|---|---|
Merkür | 0 | |
Venüs | 0 | |
Toprak | 1 | Ay |
Mars | 2 | Phobos ve Deimos |
Jüpiter | 79 | Io, Europa, Ganymede, Callisto, Amalthea, Thebes, Himalia, Elara, Pasiphae, Sinope, Lysithea, Carme, Ananke, Leda, Himalia, Elara, Pasiphae, Sinope, Lysithea, Carme, Ananke, Leda, Himalia, Elara, Pasiphae, Sinope, Lysithea, Carme, Ananke, Leda, Himalia, Elara, Pasiphae, Sinope, Lysithea, Carme, Ananke, Leda |
Satürn | 62 | Titan, Rhea, Iapetus, Dione, Tethys, Enceladus, Mimas, Hyperion, Phoebe, Janus, Epimetheus, Helene, Telesto, Kalipso, Atlas, Prometheus, Pandora, Pan |
Uranüs | 27 | Titania, Oberon, Umbriel, Ariel, Miranda, Titania, Oberon, Umbriel, Ariel, Miranda |
Neptün | 14 | Triton, Nereid, Proteus, Larissa, Galatea, Despina, Thalassa, Naiad, Halimede, Sao, Laomedeia, Neso |
Plüton | 5 | Charon, Nix, Hydra, Kerberos, Styx |
Asteroitler
Asteroitler, Güneş’in çevresinde dönen minik, kayalık nesnelerdir. Çoğu zaman Mars ve Jüpiter’in yörüngeleri içinde bulunan asteroit kuşağında bulunurlar. Asteroitlerin boyutları birkaç metreden yüzlerce kilometreye kadar değişmiş olur. En büyük asteroit olan Ceres, ortalama 950 kilometre çapındadır.
Asteroitlerin erken güneş sisteminin kalıntıları olduğu düşünülüyor. Gezegenler oluşurken oluştukları düşünülüyor sadece hiç bir gezegenin parçası olmadılar. Asteroitler kaya, metal ve buz şeklinde muhtelif malzemelerden kaynaklanır.
Asteroitler önemlidir zira erken güneş sistemi hakkındaki data sağlayabilirler. Ek olarak kıymetli minerallerin deposu da olabilirler. Sadece asteroitler tehlikeli de olabilir. Bir asteroit Dünya’ya çarparsa, mühim hasara yol açabilir.
VI. Kuyrukluyıldızlar
Kuyrukluyıldızlar, Güneş’in çevresinde dönen minik, buzlu nesnelerdir. Çoğu zaman bir koma ya da gaz ve toz bulutu ile çevrili bir buz ve toz çekirdeğinden oluşurlar. Bir kuyrukluyıldız Güneş’e yaklaştığında, Güneş’ten gelen sıcaklık buzun buharlaşmasına ve tozun salınmasına yol açar ve milyonlarca mil uzayabilen bir kuyruk oluşturur.
Kuyrukluyıldızların, Güneş Sistemi’nin dış kısımlarında, buzun yoğunlaşması için yeterince soğuk sıcaklıkların olduğu yerlerde oluştuğu düşünülmektedir. Çoğu zaman Güneş Sistemi’nin iki bölgesinde bulunurlar: Neptün’ün yörüngesinin ötesinde bulunan Kuiper Kuşağı ve Kuiper Kuşağı’ndan Güneş Sistemi’nin kenarına kadar uzanan Oort Bulutu.
Kuyrukluyıldızlar nispeten nadir bulunan bir olgudur ve bir çok Güneş Sistemi’nden atılmadan ilkin Güneş’in çevresinde yalnızca bir ya da iki tur atar. Sadece Halley Kuyrukluyıldızı şeklinde birtakım kuyrukluyıldızların her birkaç on yılda bir Güneş Sistemi’nin iç bölümüne geri döndüğü tanınmaktadır.
Kuyrukluyıldızlar, Güneş Sistemi’nin erken zamanı hakkındaki data sağlayabildikleri için gökbilimciler için entresan bir kaynaktır. Kuyrukluyıldızların incelenmesi, Güneş Sistemi’nin iyi mi oluştuğunu ve evrimleştiğini anlamamıza destek olabilir ve ek olarak Kainat’in başka yerlerinde hayatın varlığı hakkındaki ipuçları sağlayabilir.
VII. Meteoroidler
Meteoritler, güneşin çevresinde dönen minik, kayalık nesnelerdir. Boyutları bir kum tanesinden minik bir otomobile kadar değişmiş olur. Bir çok meteorit, Mars ve Jüpiter içinde bulunan asteroit kuşağında bulunur. Sadece birtakım meteoritler kuyruklu yıldızlardan ve Kuiper Kuşağı ve Oort Bulutu’ndan da gelir.
Bir meteoroid Dünya atmosferine girdiğinde sürtünmeden ötürü ısınmaya adım atar. Meteoroid parlar ve bir kayan star şeklinde görünür hale gelir. Bir çok meteoroid atmosferde tamamen yanar, sadece birtakım daha büyük meteoroidler yere ulaşabilir. Bu meteorlara meteorit denir.
Meteoritler önemlidir zira güneş sistemimizin erken zamanı hakkındaki data sağlayabilirler. Meteoritler milyarlarca sene ilkin oluşmuş mineraller ihtiva eder ve ek olarak eski hayatın kanıtlarını da içerebilirler.
Meteoritler feza araçları ve astronotlar için bir tehlikedir. Bir meteorit bir feza aracına çarparsa, feza aracına zarar verebilir ya da hatta onu yok edebilir. Feza yürüyüşlerindeki astronotlar da meteoritlerin çarpması riski altındadır.
Meteoritler güneş sistemimizin büyüleyici bir parçasıdır. Bizlere geçmiş hakkındaki data sağlarlar ve ek olarak feza araçları ve astronotlar için bir vehamet oluşturabilirler.
Kuiper Kuşağı
Kuiper Kuşağı, Neptün’ün yörüngesinin ötesinde, birçok minik buzlu nesneye ev sahipliği meydana getiren bir feza bölgesidir. Bu nesnelerin erken güneş sisteminin kalıntıları olduğu düşünülüyor ve su ve mineraller şeklinde kıymetli kaynaklar içerebilirler. Kuiper Kuşağı, güneşten uzakta yer almış olduğu ve fazlaca soğuk olduğundan incelenmesi zor bir bölgedir. Sadece bilim adamları, uzayın bu büyüleyici bölgesi hakkındaki daha çok data edinmek için iş yapmaktadır.
IX. Oort Bulutu
Oort Bulutu, Güneş Sistemi’ni çevrelediği kabul edilen varsayımsal küresel bir feza bölgesidir. Mahrek periyotları 200 yıldan fazla olan uzun periyotlu kuyruklu yıldızların deposu olduğuna inanılmaktadır. Oort Bulutu’nun Güneş’ten ortalama,000 ila,000 AU uzaklığa kadar uzandığı ve trilyonlarca kuyruklu star ihtiva ettiği düşünülmektedir.
Oort Bulutu, varlığını ilk kere 1950’de öne devam eden Hollandalı astronom Jan Oort’un ismini almıştır. Oort, Oort Bulutu’nun oluşumu esnasında Güneş’i çevreleyen gaz ve toz bulutu olan güneş bulutsusundan oluştuğuna inanıyordu. Güneş Sistemi evrimleştikçe, güneş bulutsusu Güneş ve gezegenlere yoğunlaştı, sadece malzemenin bir bölümü geride kaldı ve Oort Bulutu’nu oluşturdu.
Oort Bulutu Güneş’ten fazlaca uzakta olduğundan incelenmesi fazlaca zor olsa gerek. Sadece gökbilimciler uzun dönemli kuyrukluyıldızları inceleyerek Oort Bulutu hakkındaki birazcık data edinebildiler. Uzun dönemli kuyrukluyıldızların fazlaca eliptik yörüngeleri vardır ve Güneş’in çevresinde dönmeleri seneler alır. Uzun dönemli bir kuyrukluyıldız Güneş’e yaklaştığında ısınır ve gaz salmaya adım atar. Bu gazlar kuyrukluyıldızın çevresinde bir koma ya da gaz bulutu oluşturur. Koma güneş ışığını yansıtarak kuyrukluyıldızı gökbilimciler için görünür hale getirir.
Uzun dönemli kuyrukluyıldızları inceleyerek, gökbilimciler Oort Bulutu’nun boyutunu ve şeklini tahmin edebilmişlerdir. Ek olarak Oort Bulutu’nun buzdan oluşan kuyrukluyıldızlar ve kaya ve tozdan oluşan kuyrukluyıldızlar da dahil olmak suretiyle muhtelif kuyrukluyıldızlar içerdiğini öğrenmişlerdir.
Oort Bulutu, uzayın büyüleyici bir bölgesidir ve Güneş Sistemimizin en esrarengiz kısımlarından biridir. Bilim adamları hala Oort Bulutu hakkındaki data ediniyorlar ve bu engin ve keşfedilmemiş bölge hakkındaki daha çok şey öğrenmek için can atıyorlar.
S1: Gezegen ile cüce gezegen arasındaki ayrım nelerdir?
Bir gezegen, bir yıldızın yörüngesinde dönen ve kendi yer çekiminin onu küresel bir şekle sokmasına kafi gelecek kadar büyük olan bir gök cismi. Bir cüce gezegen, bir yıldızın yörüngesinde dönen, kendi yer çekiminin onu küresel bir şekle sokmasına kafi gelecek kadar büyük olan sadece yörüngesini öteki nesnelerden temizlememiş bir gök cismi.
S2: En yaygın asteroit türü hangisidir?
En yaygın asteroit türü C tipi asteroittir. C tipi asteroitler karbonlu malzemeden kaynaklanır ve koyu renklidir. En ilkel asteroit türü oldukları düşünülür ve gezegenlerin yapı taşları olduklarına inanılır.
S3: Kuyrukluyıldız ile asteroit arasındaki ayrım nelerdir?
Kuyrukluyıldız, güneşin çevresinde dönen buz, toz ve kayadan oluşan minik bir gövdedir. Bir kuyrukluyıldız güneşe yaklaştığında, kuyrukluyıldızdaki buz buharlaşır ve bir kuyruk oluşturur. Bir asteroit, güneşin çevresinde dönen kaya ve metalden oluşan minik bir gövdedir. Asteroitlerin kuyrukları yoktur.
0 Yorum